I.
hayatımıza insanlar giriyor sürekli. hayatımıza giren bu insanlar, genelde çok geçmeden sessizce çıkıyorlar bir yerlerden sızıyorlar, kalmıyorlar. ama hayatımıza giren bazı insanların bir şekilde hep hayatımızda kalmaları gerektiğini düşünüyoruz. böyle insanlara rastlamak güzel.
sonra şehirler var hayatımızda. bende pek yok gerçi. kocaeli var, istanbul var, bolu var. başka hiç bir yeri bilmem. öyle dünyayı gezeyim, göreyim diye bir isteğim de olmamıştır hiç. neyse, bunları anlatmayacaktım zaten. diyecektim ki, istanbul'a böyle sık sık gidince... bakınca böyle istanbul'a... ne bileyim. güzel şehir sahiden istanbul. pek özlemem artık diyordum, alıştım kocaeli'ye diyordum ama olmuyor işte. istanbul'u hiç görmesem belki olurdu. görünce olmuyor. mesela kocaeli'de hiç kaybolmadım ben istanbul'da kaybolduğum kadar.
sonra rüyalar var bir de. sonunda hep uyanıyoruz.
Eylül’07
II.
ve İstanbul birden değişiverir; hayal kurmaya cesaretinin kalmadığı zamanlara gelmişken; yorulmuş, tükenmişken, en olmaz hayalinden daha güzel, büyük bir şehir oluverir.
Öyle büyür ki, sığmez denize, sığmaz kalbine, Kocaeli'yi, Bolu'yu hayatındaki bütün şehirleri içine alıverir. Artık her şey İstanbul'dur.
sonra rüyalar var bir de. gerçek oluveren rüyalar. hiç bitmeyen rüyalar. yok sanıyordum, varmış. iyi ki varmış.
Haziran'08
28 Temmuz 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
| Top ↑ |
12 yorum:
parçaya göre aşagıdaki soruyu cevaplayınız.
sonunda hep uyanılan rüyaların, hiç bitmeyen, gerçek oluveren rüyalara dönmesi için gereken süre minimum ne kadardır?
a)ben diyeyim 3 sen de 5 hafta.
b)hımm,log[haziran'08 - eylül'07]x karekök 36 - cotanjant57
c)ilgilenmiyorum böyle şeylerle.
d)a ile b arasında çok feci kaldım.
e)çok kolay, 9 ay.
cevap: e)çok kolay, 9 ay.
hadi bakalım quentin, görücez, kronometremi şu dk'dan itibaren çalıştırmış bulunuyorum.
:)
bence haddinden pragmatik yaklasmissiniz yaziya.
bence de.
ne yapalım hayat şartları bizi işte böyle pragmatist, bir o kadar rasyonalist, hatta kapitalist ve daha neler neler yaptı, sormayın azizim:)
İstanbulda hiç yaşamadım ama iş amaçlı çok bulundum. Niyeyse İstanbul denilince akla kurulan hayallerle kırılan hayaller geliyor. Bence İstanbul hayallerin şehri, hayallerde kalmalı:)
Hayalini kurunca akla boğaz, galata, kız kulesi, piyor loti falan geliyor. Yaşayayım dediğinde ise akla, kapkaç, hırsızlık, trafik,bomba, tecavüz, geçim sıkıntısı, cinayet falan geliyo...
Bazı rüyaların sonu mutlaka olmalı, özellikle kabusların...
şehirler bazen sadece şehirdir; bazen kişilerle, özel mekanlarla özdeşleşir. bir şehrin hayali, sanırım boyle bir şeydir. bir şehirde yaşamak da, o şehrin sadece şehir olmasıdır.
istanbul'u bir hayal olarak seviyorum.
konu ile alakası yok ama; sahi, reflüj ne demek? istanbul, trafik, derken aklıma takıldı işte.
Refüj ne demek?
Eğer bir yoldan hem gidiş hem geliş yapılıyorsa bazen bu yol bir kaldırımla ortadan ikiye bölünür. Bu dar kaldırıma refüj denir. Üzerinde genellikle yeşillik ya da çimen falan olur.
Bilirsin canım, yaya geçidi kullanmadığın zaman ilk önce yoldan koşarak ortadaki refüjde bekler çimleri ezersin, diğer yol tenha olduğu vakit de karşıya geçersin.
Resim için: http://www.mus.gen.tr/resimler/haber/refuj-boyama.jpg
http://www.kamanakhaber.com/haberresim/orta%20refüj.jpg
fotograflar özellikle, çok aydınlatıcı oldu, tesekkür ederim. bir bayana reflüjün ne oldugu en güzel boyle anlatılabilirdi zannımca.
istanbulun refüjü bile bir başkadır :)
Bu arada yaşamda iyi şeyler de olur kötü şeyler de ve bunların hepsi insanlar tarafından gerçekleştirilir. Hayallere mekan bellerken sevdiğimiz istanbulu, gerçekler söz konusu olduğu zaman yadırgamamak lazım. Şu dünya üzerinde yadırganacak tek yaratık insandır, yapan da yıkan da odur nitekim.
mekanı, özellikle istanbulu sevmek lazım. Allaha şükür istanbuldayım. acilen kavuşmanız temennisiyle
bu durumda yani refluj refuj mu demekmis? :@
dublör;
istanbul'u yadirgamak degil benimki. sevdigim istanbul zaten yollardan, trafikten, insanlardan ibaret olan istanbul da degil. istanbul'u seviyorum demek bunun kısa yolu. asıl şöyle demeliyim mesela, sabah erken, tenha vakitlerde fethipaşa'da çay içip simit yemeyi seviyorum, üsküdar'ın ara sokaklarında dolşamayı seviyorum, vapurla karşıya geçmeyi seviyorum. gibi.
nelly;
evet reflüj'den gelmiş refüj. halk içinde söylene söylene refüj olmus iste. hatta gastroözefagealreflüj de halk içinde söylene söylene gastroözefagealreflü olmus. yaa.
bu gün biri google'dan refüj ne demek diye yazıp gelmiş, kahkahalarla güldüm ruby.
:)
biraz kafası karışmış olabilir, 'refüj mü acaba yoksa reflüj mü dogrusu' filan gibi düşüncelere kapılmış olabilir ilk başta ama refüjlerin böylesine konu edildiği, egitici-ögretici linklerin el altından okuyuculara verildiği bir başka site de halihazıda pek bulamayacaktır dolayısıyla kendisi sitemizden pek memnun ve mesut olarak ayrılmıştır diye düşünmekteyim ben, nacizane, quentin..
Yorum Gönder