arkadaşlar:) şey tam olarak degil, biri yani mr. x kafkanın arkadaşı, adını bilmediğim için kendisine mr. x dedim, digeri de kafka, bildigimiz kafka yani, Franz Kafka, Dönüşüm'ü yazan..
peki mrs. ruby, bu laflar behlül ile derviş arasında geçseydi hafızalarda o kadar yer eder miydi? sanmıyorum. Bir kişi çok güzel söz söyleme sanatına sahip olsa dahi; aynı kişinin kendisini herhangi bir şekilde tanıtamamış olması sarfettiği sözün değerini ortaya çıkarmıyor maalesef. İşte çoğumuzun belki ünlü düşünürlerden bile daha güzel, ince, anlamlı ve faydalı sözleri sarfetmemiz, ne tükettiğimiz kelimelerin ne de bizim kıymetimizi arttıracak bir vesile olacağını düşünmüyorum. O yüzden Nasrettin Hocanın dediğinin aksine; keramet maalesef günümüzde de herzaman olduğu gibi sarıktaymış.
iyi ama bu lafların hafızalarda yer etmesinin nedeni kafka ve arkadaşı arasında geciyor olması deil ki.. bu laflar behlül ile derviş arasında gecseydi de hafızalarda yer ederdi, en azından benim hafızamda.. ama bişeyin hafızamda yer etmesi için, o şeyi bi yerlerde okumam yada dinlemem gerekiyor. ne yazık ki behlülün dervişe 'niye üzülüyorsun ki, hiç bir eksiğin yok' dediğini hiç duymadım, tabi dervişin de ona'haklısın, hiç eksiğim yok, kendimden başka' dediğini de..
eger behlül ve derviş, aralarında böyle muhteşem diyaloglar gecen iki arkadaşsa, birilerinin onları acilen bize tanıtması gerekiyor..
zaten mr. x ve kafkadan daha hoş geliyor kulağa, behlül ve derviş..
derviş beni bu konuya davet etmiş. ama aklıma yazacak bir şey gelmiyor. zaten hayatımda ilk defa bir gülben ergen şarkısını begendigim için bu aralar kendimde olmadıgımı, çok konuşmamam gerektigini düsünüyorum.
buraya sevgili dostum ruby'nin ünlü biri olmadıgı için benden başka insanların hafızalarında yer edememiş bir sözünü de aktarmak istiyorum.
"degismek, degismemek... degisik seyler bunlar, en degisigi de neden surekli biseylerden memnuniyetsiziz biz, cok degisik gercekten."
Ama herşeye rağmen kim söylemiş olursa olsun: "Kimin kendisinden başka eksiği var ki". Benim de aynı şekilde kendimden başka eksiğim yok. Zaten insana bahşedilen en büyük hazine kendisi değil midir? Kendisi derken vücudunu kastetmiyorum tabii ki... Aklı, ruhu, duyguları, hisleri ve bütün bunların ötesinde birşey değil midir ki insanı kendisi yapan. Bütün bunların ötesindeki şey ise ilahi bir varlık bir güç değil midir? Hangimiz kendindedir söyleyebilir misiniz şimdi bana? Tabii ki söyleyemezsiniz. Bizim kendimizin sandığımız emanetleri, onları hak sahibinden çok kendimizin sahip olduğunu zannederek kendi kendimizi kandırmaktan başka ne yapıyoruz ki. Onları da ne derece de kullanabiliyorsak... Akıllı olmak ösym de birinci olmak mıdır? Yoksa tusu en yüksek puanla kazanmak mıdır? Ya ruh? Bedenini sağdan sola taşımak hoyratça dünya işleri peşinde koşturmakla mı sahip olabileceğiniz birşeydir? Ya duygu? Güzel sandığınız şeylere şehvet içinde arzu etmek midir? Bunların hangi birine hangi birimiz yerinde, ölçüsünde sahiptir... Hangimiz? Söyler misiniz?
öseyeme dendi.bana laf atılmış gibi hissettim.herşey herşeydir öseyeme hiç bişeydir.aslında ben bu öseyemeye adet yerini bulsun diye giricem sanki artık.ama lafta ağızdan çıktı bir kere ya.aslında hayatta ne kadar özgür olabiliyoruz ki çoğu zaman?kararlarımızıda verirken,ne kadar özgür olalım ya da.neyse. söyler miyiz? tabi ki söyleyemeyiz..bu derviş her kimse,-her kim olduğunun ne önemi var- pek haklı ve gerçekçi..ama dokundu şahsen yani yüreğimin tellerine..çok tebrik ediyorum..
8 yorum:
Bu adı geçen arkadaşlar roman kahramanı olmalı. Bana yanılmadığımı söyle dükkan sahibi.
arkadaşlar:) şey tam olarak degil, biri yani mr. x kafkanın arkadaşı, adını bilmediğim için kendisine mr. x dedim, digeri de kafka, bildigimiz kafka yani, Franz Kafka, Dönüşüm'ü yazan..
peki mrs. ruby, bu laflar behlül ile derviş arasında geçseydi hafızalarda o kadar yer eder miydi? sanmıyorum. Bir kişi çok güzel söz söyleme sanatına sahip olsa dahi; aynı kişinin kendisini herhangi bir şekilde tanıtamamış olması sarfettiği sözün değerini ortaya çıkarmıyor maalesef. İşte çoğumuzun belki ünlü düşünürlerden bile daha güzel, ince, anlamlı ve faydalı sözleri sarfetmemiz, ne tükettiğimiz kelimelerin ne de bizim kıymetimizi arttıracak bir vesile olacağını düşünmüyorum. O yüzden Nasrettin Hocanın dediğinin aksine; keramet maalesef günümüzde de herzaman olduğu gibi sarıktaymış.
iyi ama bu lafların hafızalarda yer etmesinin nedeni kafka ve arkadaşı arasında geciyor olması deil ki.. bu laflar behlül ile derviş arasında gecseydi de hafızalarda yer ederdi, en azından benim hafızamda.. ama bişeyin hafızamda yer etmesi için, o şeyi bi yerlerde okumam yada dinlemem gerekiyor. ne yazık ki behlülün dervişe 'niye üzülüyorsun ki, hiç bir eksiğin yok' dediğini hiç duymadım, tabi dervişin de ona'haklısın, hiç eksiğim yok, kendimden başka' dediğini de..
eger behlül ve derviş, aralarında böyle muhteşem diyaloglar gecen iki arkadaşsa, birilerinin onları acilen bize tanıtması gerekiyor..
zaten mr. x ve kafkadan daha hoş geliyor kulağa, behlül ve derviş..
derviş beni bu konuya davet etmiş. ama aklıma yazacak bir şey gelmiyor. zaten hayatımda ilk defa bir gülben ergen şarkısını begendigim için bu aralar kendimde olmadıgımı, çok konuşmamam gerektigini düsünüyorum.
buraya sevgili dostum ruby'nin ünlü biri olmadıgı için benden başka insanların hafızalarında yer edememiş bir sözünü de aktarmak istiyorum.
"degismek, degismemek... degisik seyler bunlar, en degisigi de neden surekli biseylerden memnuniyetsiziz biz, cok degisik gercekten."
Ama herşeye rağmen kim söylemiş olursa olsun: "Kimin kendisinden başka eksiği var ki". Benim de aynı şekilde kendimden başka eksiğim yok. Zaten insana bahşedilen en büyük hazine kendisi değil midir? Kendisi derken vücudunu kastetmiyorum tabii ki... Aklı, ruhu, duyguları, hisleri ve bütün bunların ötesinde birşey değil midir ki insanı kendisi yapan. Bütün bunların ötesindeki şey ise ilahi bir varlık bir güç değil midir? Hangimiz kendindedir söyleyebilir misiniz şimdi bana? Tabii ki söyleyemezsiniz. Bizim kendimizin sandığımız emanetleri, onları hak sahibinden çok kendimizin sahip olduğunu zannederek kendi kendimizi kandırmaktan başka ne yapıyoruz ki. Onları da ne derece de kullanabiliyorsak... Akıllı olmak ösym de birinci olmak mıdır? Yoksa tusu en yüksek puanla kazanmak mıdır? Ya ruh? Bedenini sağdan sola taşımak hoyratça dünya işleri peşinde koşturmakla mı sahip olabileceğiniz birşeydir? Ya duygu? Güzel sandığınız şeylere şehvet içinde arzu etmek midir? Bunların hangi birine hangi birimiz yerinde, ölçüsünde sahiptir... Hangimiz? Söyler misiniz?
söyler miyiz? tabi ki söyleyemeyiz :)
öseyeme dendi.bana laf atılmış gibi hissettim.herşey herşeydir öseyeme hiç bişeydir.aslında ben bu öseyemeye adet yerini bulsun diye giricem sanki artık.ama lafta ağızdan çıktı bir kere ya.aslında hayatta ne kadar özgür olabiliyoruz ki çoğu zaman?kararlarımızıda verirken,ne kadar özgür olalım ya da.neyse.
söyler miyiz? tabi ki söyleyemeyiz..bu derviş her kimse,-her kim olduğunun ne önemi var- pek haklı ve gerçekçi..ama dokundu şahsen yani yüreğimin tellerine..çok tebrik ediyorum..
Yorum Gönder