sanal kütüphanecilikten para kazanamayız ki, sermayeyi tüketip ortada kalırız. niyçün kitapçı olmak istiyoruz, hem kitap okumak hem de okuduklarımızı satıp onların üstünden para kazanmak sonra tekrar kitap almak ve sonra... tertemiz okurum ben, kitabın cildinde tek bi kırık bile olmaz, kimse kitabın daha önce okunduğunu anlamaz nasıl olsa. gerçi karalayıp, orasına burasına notlar yazarak okumayı daha çok severim ama katlanıcaktık artık. sattığımız kitapları bi kez daha okumak istersek yine alırız yine satarız. oh ne ala, ne ala.
bir elin nesi var iki elin sesi var. iki dost bir araya gelince neler neler yaparsınız siz? bakın daha ilk postta 25 yorum alabilmiş olmanız bile bunun bir delili değil mi :)
sonunda gelebildim.. sonsuza kadar okula gimek, sınava girmek zorunda kalacagımı, asla eve dönemeyecegimi, ve sıkıntıdan can vererek ölecegimi düşünmeye başlamıştım! yarın okul yok, sınavım da yok, yarın ne kadar güzel bi gün.. sadece kitap okuyup, karpuz yemek istiyorum.bi de jules verne'nin 'iki yıl okul tatili' kitabının gerçek olmasını:)
ruby, dünyanın bütün karpuzlarını istiyorum, hepsini sana vermek için. yoklugunda bütün işler bana kaldı, bi yoruldum bi yoruldum. yorgunluk neyse de rubycigim, sensizlik yok mu!
sorun şu ki anonymous, ben yanlis ruby eklemişim siteyi açarken. sadece bir sayı hatası ile. malesef bu yanlislik, ancak benim rubycigim gelince belli oldu... fark eder etmez düzelttim.
eski ruby kim ki, ben benim işte, ruby, montargisli quentinin arkadaşı olan, karanlık ve yagmurlu günleri seven ve marul yıkamayı hiiiç sevmeyen ruby...
tahin; fransızcandan etkilendiğimi itiraf etmeliyim. ortaokuldan beri hep fransızca ögrenip fransızca şarkılar soylemek istemişimdir. hatta lisede seçmeli derste fransızca almıştım ama, fen lisesinde kimsenin fransızcayı umursadığı yoktu haliyle. hoca her hafta nerde kalmıştık diye soruyordu, biz de her hafta 7.unitede kalmıştık diyorduk. boylece devam edip gidiyordu. notre damme de paris'in film muzikleri çok hoşuma giderdi o zamanlar.
ya tahin, french 101 aldim gecen donem, 102 ile devam edicem ins, simdi ben bi seyi merak ediyorum. boyle gender-adjective uyumuydu noun uyumuydu bilmemne diye hesap kitap yapmadan akici bi sekilde konusulabiliyor mu bu dil?
biz de 6.unitede kaldik quentin :) notre damme da our lady demekmis. ne alaka bilmiyorum. kesin bi efsanesi falan vardir. var mi bilen?
notre dame de paris bildigimiz notre dame'in kamburu kitabinin fransizcasi, tamam. peki turkceye cevrildiginde cikan paris'in notre dame'i, yani "paris'in bizim kadinimizi" gibi bi anlami nasil acikliyoruz, onu da ogrenmis bulunuyoruz: kitaba konu olan paris'teki katedralin adi "notre dame", yani "bizim kadinimiz", hz. meryem'i kastediyormus. efsane dedigim buymus meger. saglik olsun.
montargisli quentin, etkilenme:P Fransizca bilmeyen ama mutlu ve huzurlu bir insan olarak devam et hayatina:)
nelly, inanilmaz ama gercek:) Evet konusuluyor:)
Beynimiz cok enteresan calisiyor.. Bir sure sonra otomatik uyum sagliyorsun.. Aslinda ufak tefek ancak cok faideli kurallari vardir, isimlerin disil mi, erkek mi olduklarini ayirmada kullanilan. Insan her kelimeyi tek tek, disil/erkek olarak ezberleyecegini saniyor ama bir sure sonra ne oldugunu bilmedigin bir kelimenin yapisindan tahmin ederek bulabiliyorsun. Efsane gibi:P
Notre Dame Hz. Meryem'i isaret eder. Mine G. Kirikkanat gibi guzide sahsiyetlerin de mezun oldugu "Notre Dame de Sion" Fransiz Lisesi bir zamanlar rahibelerin yonettigi ve hocalik yaptigi bir liseydi. Neyse ki laik kahramanlar geldi de, kizlari rahibelerden kurtardi!
21 yorum:
efendim hayirli olsun..
insaallah kitapciyi acmakta nasip olur...
selametle... :o)
efendim allah razı olsun
Kitapciyi acana kadar pratik yapin:P Burasini sanal kutuphane yapin:)
aklin varsa kendine ver akli eksik tahin:)
sanal kütüphanecilikten para kazanamayız ki, sermayeyi tüketip ortada kalırız. niyçün kitapçı olmak istiyoruz, hem kitap okumak hem de okuduklarımızı satıp onların üstünden para kazanmak sonra tekrar kitap almak ve sonra... tertemiz okurum ben, kitabın cildinde tek bi kırık bile olmaz, kimse kitabın daha önce okunduğunu anlamaz nasıl olsa. gerçi karalayıp, orasına burasına notlar yazarak okumayı daha çok severim ama katlanıcaktık artık. sattığımız kitapları bi kez daha okumak istersek yine alırız yine satarız. oh ne ala, ne ala.
estagfirullah, öyle deme tahin.
Turkiye'de kitapcilik da para getirmez ama neyse:) Hayirlisiyla hayalleriniz gercek olur inshallah:)
bir elin nesi var iki elin sesi var. iki dost bir araya gelince neler neler yaparsınız siz? bakın daha ilk postta 25 yorum alabilmiş olmanız bile bunun bir delili değil mi :)
abdullah;
üstelik daha ruby gelmedi, bi gelse bi gelse : ))
...
sonunda gelebildim.. sonsuza kadar okula gimek, sınava girmek zorunda kalacagımı, asla eve dönemeyecegimi, ve sıkıntıdan can vererek ölecegimi düşünmeye başlamıştım! yarın okul yok, sınavım da yok, yarın ne kadar güzel bi gün.. sadece kitap okuyup, karpuz yemek istiyorum.bi de jules verne'nin 'iki yıl okul tatili' kitabının gerçek olmasını:)
ruby, dünyanın bütün karpuzlarını istiyorum, hepsini sana vermek için. yoklugunda bütün işler bana kaldı, bi yoruldum bi yoruldum. yorgunluk neyse de rubycigim, sensizlik yok mu!
bu ruby eski ruby değil, başka bir ruby gibi geldi bana :)
sorun şu ki anonymous, ben yanlis ruby eklemişim siteyi açarken. sadece bir sayı hatası ile. malesef bu yanlislik, ancak benim rubycigim gelince belli oldu... fark eder etmez düzelttim.
eski ruby kim ki, ben benim işte, ruby, montargisli quentinin arkadaşı olan, karanlık ve yagmurlu günleri seven ve marul yıkamayı hiiiç sevmeyen ruby...
iki dostun yeri'nin fransızcası ne acaba?
"Le lieu des deux bonnes amies"
Iki bayansaniz "amies", bir bayan bir erkek ya da iki erkekseniz "amis"
Ayrica yine iki bayansaniz "bonnes", bir bayan bir erkek ya da iki erkekseniz "bons"
Yani;
"Le lieu des deux bons amis"
tahin,
hastasiyim fransizcanin:P
tahin;
fransızcandan etkilendiğimi itiraf etmeliyim. ortaokuldan beri hep fransızca ögrenip fransızca şarkılar soylemek istemişimdir. hatta lisede seçmeli derste fransızca almıştım ama, fen lisesinde kimsenin fransızcayı umursadığı yoktu haliyle. hoca her hafta nerde kalmıştık diye soruyordu, biz de her hafta 7.unitede kalmıştık diyorduk. boylece devam edip gidiyordu. notre damme de paris'in film muzikleri çok hoşuma giderdi o zamanlar.
ya tahin, french 101 aldim gecen donem, 102 ile devam edicem ins, simdi ben bi seyi merak ediyorum. boyle gender-adjective uyumuydu noun uyumuydu bilmemne diye hesap kitap yapmadan akici bi sekilde konusulabiliyor mu bu dil?
biz de 6.unitede kaldik quentin :) notre damme da our lady demekmis. ne alaka bilmiyorum. kesin bi efsanesi falan vardir. var mi bilen?
notre damme de paris victor hugo nun bir romanııı. daha başka bir efanesi var mı bilmiyorum.
notre dame de paris bildigimiz notre dame'in kamburu kitabinin fransizcasi, tamam. peki turkceye cevrildiginde cikan paris'in notre dame'i, yani "paris'in bizim kadinimizi" gibi bi anlami nasil acikliyoruz, onu da ogrenmis bulunuyoruz: kitaba konu olan paris'teki katedralin adi "notre dame", yani "bizim kadinimiz", hz. meryem'i kastediyormus. efsane dedigim buymus meger. saglik olsun.
hımmm....
montargisli quentin,
etkilenme:P Fransizca bilmeyen ama mutlu ve huzurlu bir insan olarak devam et hayatina:)
nelly, inanilmaz ama gercek:) Evet konusuluyor:)
Beynimiz cok enteresan calisiyor.. Bir sure sonra otomatik uyum sagliyorsun.. Aslinda ufak tefek ancak cok faideli kurallari vardir, isimlerin disil mi, erkek mi olduklarini ayirmada kullanilan. Insan her kelimeyi tek tek, disil/erkek olarak ezberleyecegini saniyor ama bir sure sonra ne oldugunu bilmedigin bir kelimenin yapisindan tahmin ederek bulabiliyorsun. Efsane gibi:P
Notre Dame Hz. Meryem'i isaret eder.
Mine G. Kirikkanat gibi guzide sahsiyetlerin de mezun oldugu "Notre Dame de Sion" Fransiz Lisesi bir zamanlar rahibelerin yonettigi ve hocalik yaptigi bir liseydi. Neyse ki laik kahramanlar geldi de, kizlari rahibelerden kurtardi!
Notre Dame icin Tiklayiniz
Hönk. Bu sefer olaya Fransız kaldım kusura bakmayın. Uçmuşunuz hızınıza yetişemiyorum. :)
Yorum Gönder