31 Ocak 2010 Pazar

kısa bir masal

evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bulanık sulardan, paşabahçe vapurundan, yağmurlu bulutlardan, bir masum mor menekşeden, kendini sulara atmış küçücük deli gemiden çok sonra, çokça da uzun bir aradan sonra kız ile r. kaf dağı'nın bu yanında rast gelmişler, oturmuş konuşmuşlar. ayrılmak üzere tokalaşırken r. : "seni" demiş, bir kaç saniye durmuş. bu bir kaç saniye nasıl uzun gelmiş kıza, nasıl nasıl cümleler tamamlamış hayalinde. ve devam etmiş r. : "gördüğüme sevindim." kız yavaşça derin bir nefes vermiş, gülümsemiş. "ben de" demiş. "hoşçakal." "hoşçakal"

7 yorum:

Öyküzen dedi ki...

Bugün çok hassasım aslında, ya da gerçekten çok acıklı bir masal...

mq dedi ki...

mutlu sonla bitmemiş. kaf dağı'nın bu yanından öte yakasına hiç miş hiç geçememişler. ama olsunmuş, bir varmış bir yokmuş değilmiş, her şeyde hep, hep varmış bir hayır.

nazlı dedi ki...

Masal güzel değil ve r. Kim olduğu belli değil masallar hep mutlu sonla biter bu masalda öyle bir şey yok

mq dedi ki...

herkes bende kalanı küçük bir sıyrık sanır sen aklıma geldikçe içim nasıl izdiham terkedilmiş bir evin ilk günü kadar ağır

Adsız dedi ki...

başı güzel yani (y)

mq dedi ki...

Sonu niye guzel olmasın ki.hoşçakal diyip yürümüşler gitmişler.belki bir şeyler eksik kalmış yarım kalmış bilemeyiz ama belki yanlış masaldalardı. Belki başka başka masallarda kendi mutlu sonlarını bulmuşlardır yazılmamış o kadarı bilemeyiz.

mq dedi ki...

Sonu niye guzel olmasın ki.hoşçakal diyip yürümüşler gitmişler.belki bir şeyler eksik kalmış yarım kalmış bilemeyiz ama belki yanlış masaldalardı. Belki başka başka masallarda kendi mutlu sonlarını bulmuşlardır yazılmamış o kadarı bilemeyiz.

| Top ↑ |